Page 2 of 8 FirstFirst 1234 ... LastLast
Results 11 to 20 of 78
  1. #11
    Junior Member
    Join Date
    Aug 2017
    Posts
    21
    KAHBE EL MORAD
    - Ronark Land daki 2 ırk arasındaki büyük savaş masum karus ve humanları derinden yaralamıstı bu savaş a son vermek isteyen Khenart ın oglu Patheoz un Amcaoglu Eryudes ile kanka olan Cüce Mage Khaliz Human kralı Deacon frost la gorüşmek istedi ama human commander ı CluTaah buna izin vermedi çünkü çok itici ve agrefis di çaresiz khaliz khenat ın sözlerine kulakverdi human gibi gorunemezsen asla onlardan biri olamazsın hemen harekete gecen khaliz uzun ugraşlar sonucu kullananı huaman a çeviren bir parşomen yaptı amacı human kralı olan Deacon frostla konuşup bu savası bıtırmek istemesi Khaliz ailesiyle helaleştik ten sonra Elmorad Castle nin yolunu tuttu yol üzrinde ape de macro adı verilen kara büyü tarafından esir alınmış okcuları gordu ver tanrı dan onlar için merhamet diledi.
    -Elmorad castle ye adım atan khaliz yorgun ve bitap düşmüşken kendisine potion of soul ikram eden bir human priest ine gonlunu kaptırı verdı o sırada bastıgı ts nin etkisi gecen khaliz blink atarak gozden kayboldu neye ugradıgını sasıran human guzeli priest şok oldu heryerde o esrarengiz mage yi aramaya başladı çünkü oda gonlünü khaliz e kaptırmıştı ama khaliz in daha onemli işleri vardı human kralı ile gorüşmek dogruca sarayın yolunu tutan khaliz kralla gorusmesi için 100 milyon coins vermesi gerektigini ögrendi oda felankor payıdan kendine düşen gold bar ı huamanlara verdi artık Deacon frostla gorusebılecekti kralın huzuruna cıkan khaliz karsısın da kendısıne pot ikram eden guzeli gordu ve kralın kızı oldugunu ogrendi sevdiği kız düşman ırk diye tabir edilen kralın kızı yennefer di kendisinin dillere destan bir güzelligi vardı khaliz in kafasında knight in efsanevi müziği çalmaya başladı Deacon a karus ırkının savaş itemedigini anlamtma ya çalısırken khaliz o sırada light feet başmış bir human ulak ının ömenli haberlerini getirdi Deacon ulaga söyle çabuk!! dedi ve ulak mage team adında bir terör örgütünün human ırkına meteor yagdırdıgını söyledi etrar öfke ve göz yaşına boglumuş humanlar la doluydu saşsız khaliz in ts o sırada bitti ve cüce mage ye dönüştü aşık oldugu güzel yennefer karşısında cüce pis lanet bir karus goruyordu o an ona karsı hislerinden vazgeçti yennefer Deacon EMC de bir karus gordu ve onu sozsuza kadar banladı!!,

    5 Cash bile fazla ama yüzünüz de tebessüm olusturduysam ne mutlu bana

  2. #12
    REZevuar.....

  3. #13
    Junior Member
    Join Date
    May 2018
    Posts
    3
    Rezzerveee

  4. #14
    Junior Member
    Join Date
    Dec 2018
    Posts
    2
    Rezervasyon

    ObsessiveDB
    VEGA

  5. #15
    Senior Member
    Join Date
    Jan 2019
    Posts
    107
    Infractions
    0/1 (10)
    rezerve...

  6. #16
    Senior Member IKuMaRBaZIHardCORE's Avatar
    Join Date
    Jun 2013
    Posts
    1,622
    Nickname
    BJK
    Class
    KO -> Mage
    Clan
    BJK
    Server
    KO -> Agartha
    Race
    Karus
    Çılgın aşıkları görmek istiyorum yazın gelsin

  7. #17
    Junior Member
    Join Date
    Jul 2019
    Posts
    1
    IMKANSIZ ASK ve MUTLU SON

    Bir kasım aksamiydi.. El Moradlardan olan Priscilla bir yolunu bulup lufer sehrine yani karuslarin sehrine girmisti.. forgetten temple da gormus oldugu guzeli birkez daha gormek icin karus irkinin arasina sizmisti. Dikkat cekmemek icin onlar gibi yuremeye onlar gibi hareket etmeye özen gösteriyordu.. ışınlanmayi kullanarak gezmedigi sehir, bakmadigi bolge kalmamisti.. bulamiyordu.. bir turlu bulamiyordu aklini çelen, kalbinin pıt pıt olmasina neden olan o Karus guzelını.. umitsizlige kapilmisti Priscilla.. kendi sehrine donmek icin lufer sehrine ısınlandı.. son bir kez daha Lufer sehrini iç çekerek süzdü ve ışınlanmaya dogru döndü.. irkildi.. ne diyecegini bilemedi.. karşindaydi.. şehir şehir, bölge bölge aradiğı Karus güzeli karşısinda duruyordu.. gozlerini ondan bir süre alamadi... Karus guzelı anlamisti onun el moradlardan oldugunu.. ama diger Karuslara birsey belli etmeden Priscillaya beni uzaktan takip et dedi.. Priscilla denileni yapti ve Karus guzelının evine dogru yol aldilar...

    Uzun bir yuruyusten sonra Eslant gate bolgesine yakin bir yere dağ patikasinin üzerindeki karus guzelının evine vardilar.. Priscillanın aklinda hep bu aşkı nasıl dillendireceği vardi. Belkide bu, iki zıt, düşman ırk arasindaki ilk aşk olabilirdi.. Priscilla gizlenmis oldugu kostumu uzerinden atip karus guzelının iki elinden tutup gözlerinin içine bakarak El Moradlara özgü olan aşk mısralarinı kendi lehçesiyle Karus guzelının kulağina mırıldandı.. o gece Priscilla ile Karus güzeli birlikte oldular.. Imkansız aşk böylece başlamıştı.. Aşk ve tutku ile birbirlene bağlamıştı bu iki düşman ırkı.. Bu aşkın sonunun nereye varacağını düşünmediler daha doğrusu düşünmeye cesaret edemediler..

    Sabah oldu ve Priscillanın ayrilma vakti gelmişti.. Bir süre bu gizli aşkı ve gizli buluşmaları sürdürdüler ama Karuslar bir şeylerden işgillenmeye başlamışlardı. Bir sure Karus guzelini, kralin emri ile takip etme karari alindi.. artik Priscillanın işi daha da zorlasmıştı.. Birsey, bir çözüm yolu bulmaliydi.. Aklina birden dönüşüm iksiri geldi.. bunu kullanıp sonsuza dek Karus olarak kalabilirdi... çoğu Karus, El Morad olma hayalini kurarken Priscillanın, Karus olma dusuncesi deliceydi.. Fakat Priscilla, aşkı için bu fikrin peşinden gitti.. Karus olmak, El Morad olmaktan daha kolay ve daha ucuzdu.. Vakit kaybetmemeliydi, lakin kral er gec gerceği ogrenecekti... Karus kurallari, El Morad kanunlarina gore daha katı ve daha zalimceydi..

    Priscilla donusum iksiri bulmak icin Maradona gecmisti.. Maradon, Karuslarla El Moradlarin huzur icinde pazar kurabilecekleri bir ticaret merkezidir. Priscilla bircok yeri gezmesine ragmen hep fiyatlar uç noktadaydi.. Pazarliklarida sonucsuz kalmisti.. Maddi durumunu aşıyordu bu iksiri satin almaya... Acaba dedi içinden... Acaba farm yaparak para biriktirerek bu iksiri alabilirmiydi ?.. Başladi Lyconlarda farm yapmaya .. Buldugu yakmalik itemleri uygun fiyata satıp para kazanmaya koyuldu.. Bu iş böyle olmuyordu.. Zaman daralıyor, aşkına olan hasreti kat ve kat artıyordu.. Maradon şehrinde kısa zamanlı buluşmalar yetmiyordu bu hasretin bitmesine.. Priscilla, Karus güzeline doyasıya sarılmayı ve bir daha hiç bırakmamayı umuyordu... Priscilla yakmalık item işine ara verip görev itemleri ticaretine atılmayı düşündü.. Kendi çapında Maradon da bir pazar kurup yok pahasına görev itemleri almaya başladı.. Gündüz bu işi yapıp gece El Morad sehrine gidip burada, almıs oldugu itemleri satıp para kazanmaya başladı.. Hedeflediği paraya sonunda kavuşmuştu. Bu, aşkina sonsuza kadar kavuşmanin ilk ve önemli bir adımıydı.. Günün başlamasını sabırsızlikla beklemeye koyuldu ve ardından kendini Maradon şehrine bıraktı.. Pazardan nihayet dönüşme iksirini alabilmisti.. Sevdigi karus guzeli için hediye almayıda unutmamıştı.. güzel bir set takıyı almaya harcamıştı parasının son demlerini... Lufer sehrine ışınlamaya koştu bir daha geri dönmemeye ve eski El Morad günlerini bir çırpida silmeye...

    Nihayet kavuşabilmişti Karus güzeline.. Iksiri kullanıp ömrünü bu aşka adadi El Moradlardan olan Priscilla...

    ROSETTA
    Priscilla

  8. #18
    İmkansıza da inanmıyorum.
    Tesadüflere de inanmazdım zaten..

  9. #19
    Senior Member ExpertELTGamer's Avatar
    Join Date
    Jun 2014
    Posts
    1,556
    Nickname
    ChesTeRBlu3
    Class
    KO -> Rogue
    Server
    KO -> Destan
    Race
    El-Morad
    değişik bir konu sonunda

  10. #20
    Junior Member
    Join Date
    Nov 2015
    Posts
    1
    TAHT OYUNLARI-KRALIN ÖFKESİ


    Sabah saat 06:00 sıralarıydı sanırım yabancının biri soluk soluğa kalmış bir şekilde ve bir o kadarda heyecanlı bir şekilde bağırdı "TALOS cıktııı talos cıktıı koşun" birden irkildim ve kalktım uykulu gözlerle sağa sola bakındım bir süre sonra kendime geldim şiddetli bir baş ağrısı ve üzerimdeki yorgunluk önceki gün girdiğim savaşın eseriydi.
    birden içime bir sızı düştü savaşta kaybettiğim dostlarımın acısı yüreğimi sardı, beni korumak için canını veren dostlarım. içimi kasıp kavuran öfke ve kin damarlarımda dolaşan kan kadar kırmızı ve koyuydu.
    Bir an önce toparlanıp kendime gelmeliydim aziz ınn hostess'i çağırtıp kararlı ve sert bir ses tonu ile "tez en sağlam zırhımı ve kılıcımı getirin karanlık günlerin ardından doğan güneş gibi doğmam lazım karus ırkının üzerine sonuçta ben soylu bir KRALIM"dedim.
    Evet ben karus ırkının kralıydım ve herkes'den daha dik ve güçlü durmak zorundaydım babam Kral Khenarth'ın vefatından sonra ki varisi ve tek oğlu olarak iki yıldır bu görevi layıkıyla yerine getirmek zorundaydım. ordunun seckin askerlerinden oluşan clanıma toplanması ve beni beklemeleri için emir verdim
    bu sırada inn hostess zırhımı ve kılıcımıı getirdi, bu zırh krowazın en yüksek dağlarında en zorlu yaratıklarından elde edilen çelikten sağlam ama esnek malzemelerinden yapılmış silahım ise özel yetiştirilmiş karus demirci ustalar tarafından dövülmüş adını ise en kanlı savaşlarda chaos cıkardığı için chaos wirinom diye almış bakanların gözlerini kamaştıran en güçlü heroların hayali bir kılıç.
    Toplantı odasına girdiğimde homurtular kesildi ve herkez ayağa kalktı gözlerde üzüntü ve bir o kadar da nefret vardı. Yerime oturdum ve gür bir ses ile
    "dostlarım biliyorum çok kayıplar verdik keza onlarada kayıplar yaşattık ama savaşı kazanma fırsatını tanrılar bize bu sefer vermedi biz ki nice savaşlardan nice zaferler ile çıkmış şanlı bir milletiz topraklarımızı savunacağız ve bir daha ki savaşta el morad castle bizim olacaktır."
    bu sırada içimi saran savaş aşkı ve intikam ateşini iliklerime kadar hissediyordum ve gözlerimden ateş çıkarcasına bunu dostlarıma belli etmeye çalışıyordum çünkü onlarında motivasyon ve inanca ihtiyacları vardı.
    dostlarımden birisi şöyle seslendi: sevgili dostum ve kralım peki sonraki savaş için ne bekliyoruz hemen saldıralım bizim için canını veren dostlarımızı onurlandıralım.
    en kısa zaman da dostum en kısa zamanda...... diyerek kafa salladım ve savaş hazırlıkları için talimat verdim 1 hafta sonra saldıracağız herkes hazırlansın diyerek toplantıya son verdim.
    günler bir birini kovalarken geldi işte gelmekte olan o gün.
    savaş meydanında humanlara karşı çetin bir savaş başladı ırkımın dostlarım askerlerim azmi savaş kabiliyetleri yetenekleri bir sanat eseri izlercesine göz dolduruyordu ve bu beni gururlandırıyordu.
    humanlara göz açtırmıyorduk ve tüm olumsuzluklara rağmen kayıplar ile savaşı kazanmıştık artık el morad avuçlarımın içerisindeydi ama bir terslik vardı içimi kaplayan bu huzursuzluk beni rahatsız ediyordu sebebini bilmediğim bir huzursuzluk, haberci geldi ve human kralının geri çekildiğini el moradı terk ettiğini söyledi peşine en sağlam askerlerimden bir ekip yolladım fakat izini kayıp ettirdi ve biliyordum ki birgün yine karşıma cıkacaktı. Kaçarken kızı ladycrown'nun öldüğünü düşünen kral kızınıda arkada bırakmıştı.
    ela gözleri parlıyordu askerler yanıma getirirken öfkesi yüzüne vuruyordu omzundan yaralanmıştı ve mavi siyah saçları yüzünün yarısını kapatmış ince bileklerinden ellerinin üstüne akan kanları yumruk yapıp sıkıyordu kaşları çatık sinirli bir ses tonuyla yüzüme baktı ve "seni adi yeşil suratlı domuz herif " dedi ve bırakın beni diye bağırdı.
    bırakın dedim ve yere dizlerinin üstüne düştü kafasını yere eğip ne duruyorsun hadi öldür artık yaşamanın bir önemi kalmadı sevdiğim herşeyi herkesi kaybettim diye haykırdı. o an öfkem dinmişti ve önceki kaybettiğim savaşta hissetiğim duygular baskın cıkmıştı. askerler diye seslendim "alın bunu ve luferson da zindana atın" derken içimdeki huzursuzluğun sebebini bu duruma bağlamaya başlamıştım, askerler yorgundu ve o geceyi emc de gecirdik sabah lufersona doğru yola koyulduk prensesin yaralarını sardırıp onu neden öldürmediğimi soruyordum kendime ve cevabını bilmediğim bir soruydu, sonunda lufersona varmıştık ve güzel bir karşılama ile halk bizi selamlıyor gecesine türlü çeşitli eğlenceler için hazırlıklar yapılıyordu bende zaferin verdiği mutluluk ve özgüven ile halkımı selamlıyordum.
    bu sırada prensescrown zindana atılmış ve zincirlere vurulmuştu esir aldığım günden belli aklımdan çıkmayan cesurca tavrı adeta beni etkilemişti. ama önemli olan artık halkım mutlu huzurlu ve güvendeydi aradan 1 ay geçmişti ve bu arada haftada 1 prenses crownu ziyerete gidip onun ile human krallığı hakkında bilmediğim bilgileri öğrenmek için sorguluyordum başlarda beni tersliyor ve cok çirkin ve korkutucu olduğumu söylüyordu ben ise kendimi gayet asil görkemli ve yakışıklı olarak tanımlıyordum tabi o bir humandı onun gözdünde bir canavar olabilirim ama karus kızları için yakışıklı bir kraldım,
    zaman geçtikçe prensesi zındandan cıkartıp ona bir oda hazırlattım artık ona karşı bakışım bir düşmandan çok bir yabancı gibiydi, odasının kapısına 2 tane muhafız diktim temiz elbiseler sıcak banyo güzel yemekler hazırlatıp yolladım tabi bizim için güzel olan yemekler onun için leş gibi kokan et parçaları olarak adlandırıyormuş bizde ona human yemekleri yapan bir aşçı bulup yemek yaptırdık, aslında amacım onun bildiklerini öğrenmek ve ileride human direnişi olursa elimizde prensesin olması bizim için bir koz diye düşünüyordum sonradan konuşmalaramız çoğaldıkça ve onu tanıdıkca farklı duygular beslemeye başlamıştım galiba ondan hoşlanıyordum artık ve bu beni bir yandan cok rahatsız ederken bir yandanda huzur veriyordu neden böyle oluyordu anlamıyordum soylu bir karus kral düşmanı olan bir humandan nasıl hoşlanır diye kendime kızıyordum günler geçtikçe daha çok görmeye gidiyor ve özlüyordum sanki onunda bana yaklaşımları ve bakışları değişmişti bu beni ona daha çok bağlıyordu derken ben human prensese aşık olmuştum ve neredeyse hergün 4-5 saatim onun yanında geçiyordu.
    bu durum krallıkta bir söylenti olarak yayılmaya başlamış ve şehire kadar gitmişti kral human kıza aşık olmuş diye. ben ise herşeyden habersiz toz pembe bir hayat yaşarcasına gözlerimi kör kulaklarımı sağır eden bu sevdanın peşinde sürükleniyordum.
    dostlarımın beni uyarmalarına kulak asmıyordum tahammülsüz bir şekilde onları tersliyordum ne sevdası o bir human deyip savuşturuyordum
    ama onlar bu durumun farkındalardı davranışlarım ve hareketlerim değişikliği umursamazlığım krallığımı boşlamam dikkat çeken unsurlardı tabi ben bunların farkında değildim bu arada içerde bana karşı başlayan askeri yapılanmalar oluşmaya başlamış dostum dediğim clanımdaki asistlerim bana karşı cephe almaya başlamışlardı onlarda kendilerince haklılardı tabi krallığı çıkmaza sokmaya başlamıştım ve dışardan gelen tehditleri umursamaz olmuştum, bu arada 6 ay zaman geçmişti emc de human yapılanmaları baş göstermiş ciddi tehditler oluştumaya başlamışlardı krallığın yeniden kuralacağı haberi herkesin ağzında geziyor kuras ırkının endişelenmeye başlaması asker arasında bir baskı oluşturuyor ve bana karşı olan yapılanmayı güçlendiriyordu artık savaşın eşiğine gelmiiştik ben derhal askerleri toplayıp bana karşı olan bu yapılanmanın önüne geçmek için talimat verdim içerden kaleyi iyice saran yapılanma beni bastırmıştı ve büyük bir askeri iç savaşa neden olmuştu savaşı kaybedeceğimi anlamıştım ve ölümüm kaçınılmazdı hala aklımda prenses vardı hemen yanıma aldığım 4-5 asker ile onun odasına gittim ve onuda alıp sarayın gizli tünelinden kaçtım savaş bitmiş kaybetmiştim arkamda kalan 4-5 askerde beni korumak için canını hiçe saymıştı artık yeni kral Erenkall olmuştu ve ben karanlık ormanda prensescrown ile tek başıma kalmıştım.
    prenses bana baktı ve gülümsedi "beni bırakmadığın için teşekkurler asil kral biliyorum orada kalsaydım beni öldüreceklerdi" kafamı yere eğdim ve ona artık kral değilim bende artık sıradan bir karus warior'um sesim titreyerek gece uzun bir sığınak bulalım diyerek yurumeye koyuldum. oda ne bir mağara burada sabahlayabiliriz gel prensescrown diye fısıldadım sonra bir ateş yakıp tehlikeli yaratıkları uzak tutmaya çalıştım ateşin başında bir süre sonra uyuya kalmışım ve gün doğmuştu birinin beni "kalk hadi kalk pis karus" diye tepiklemesi irkilerek uyanmama sebep olmuştu kimdi bu yabancı diye kalktım hemen ve karşımda human kralı ve arkasında 40-50 kişilik okcu, mage ve priestlerden oluşan askerleri kafamı eğdim ve gülmeye başladım gülmelerim yerini kahkahaya bırakmıştı. ne gülüyorsun neee gülüyorsun diye bağırıyordu human kralı baktım onun beyaz yüzüne ve birgün bu duruma düşeceğimi hayal bile edemezdim ve şuan bu haldeyim kendi kendimi soktuğum bu duruma gülüyorum ve sana canımı alman için bu şansı bir daha bulamayacağını söylüyorum dedim. kralın yüzünde yarım bir gülümseme ve çatık kaşlarıyla beraber alın bu domuzu atın arkasına bağlayın bizimle birlikte gelsin akşam idam edilecektir diye bağırdı.
    ayaklarımdan bağladılar beni ama nedendir bilmem umursamıyordum ne ölecek olmam nede çekeceğim acılar umrumda değildi tek düşündüğüm kralın beni nasıl bulduğu ve prensesin nerede olduğu ben bunları düşünürken bir yandanda yerde sürümeye başladılar beni ve kamplarına vardığımızda kin nefret dolu gözlerle bakan humanlar beni bir kafese hapis ettiler ve başıma diktikleri muhafız yüzüme 1 kova su serpip şu sözleri söyledi seni adi kalpsiz cani yaratık ne kadar kötü de olsan seni alt etmeyi başaran yüce kralımız ve prensescrowna sonsuz şükranlar olsun. o sözler beni derinden yaralamıştı muhafıza baktım ve ne demek istiyorsun be sefil human diye bağırdım oda bana bakıp gülümsedi ve can alıcı o sözleri söyledi prensesin seni gerçekten sevdiğini mi düşündün sarayında ki kargaşayı çıkaranda oydu ve seni tahtından edip buraya getirende o en iyi magecian hocaları tarıfından eğitildi ve sana yaptığı ustaca büyüler sayesinde seni kendine bağladı diyerek kahkaha atıyordu bu sözler karşısında gözüm dönmüştü adeta çılgına dönmüş bir şekilde, prenses diye bağırıyordum sevgim öfkeyle bir olmuştu ve intikam yeminleri ediyordum ama artık herşey için çok geçti ve beni dar ağacına çıkarttılar ipi boynuma taktıklarında prensesin karşımda olduğunu gördüm ve ona son sözlerim şunlar oldu. Sen bana bu dünya da kimsenin yapamayacağı şeyi yaptın tanrılar şahidim olsun sen gelene kadar cehennemde kılıcımı bileyeceğim.......

    Not: umarım beğenirsiniz hak eden kazansın herkese bol şanslar hikeyede geçen isimler tamamı bana ait olan oyun karakter nickleridir (Khenarth haric

    olympia
    WizzGangKOLSUZZZZZ
    Last edited by mus_B4sjAfh7; 11-01-2019 at 06:40 PM.

Tags for this Thread

Posting Permissions

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •  
cookie_verity_form